MURAT KILIÇ
  GELİBOLU BELGESELİ
 
Gelibolu Belgeseli Yine belirli güçler devrede! Kimler bu belgeseli çektiriyor? Son derece uyanık olmamız gereken bir devredeyiz.Tarihin görmüş en buyuk,yüce, adaletli imparatorluklarını kurmus Türkler'in gücünü bilen derin dünya devleti,tekrar güçlenecegimizin farkında! Derin dünya devletinin projelerini tüm dünya sesini çıkartmadan onaylayacak. Türkiye hariç... Bunu çok iyi biliyorlar.,bu belgesel tesadüf degil.. Belgeselde objektif olmaya calısılmısmıs. "Gallipoli"de Türk tarihçileri de esasında olacakmıs ama telif hakkı istemişlermiş. Şanlı ordumuzu küçük düşürecekler ya, "Akıllı olun biz sizden daha güçlüyüz,ayağınızı denk alın" diyecekler ya, Bizi biz yapan degerlerimizle birer birer oynayıp kişiliksiz duruma dönusturup,dilimizi,tarihimizi,dinimizi,örfümüzü,adetlerimizi unutturarak savaşı kazanacaklar, Bizi sözde korkutacaklar. Nasıl bir belgeselmiş bu belgesel bir bakalım. Belgesel Oramiral Özden Örnek'in ogluna ait. Sevinmistik, 90.Yılı ya Şanlı Zaferimizin,umutlanmıştık,yeni nesil de ögrenecek demiştik,üstelik asker bir adamın oğlu demistik. Aldanmısız. Bu bizim tarihimiz degil. Nerede Mustafa Kemal Atatürk,bir kez geçmiyor. Ya Mehmet Akif Ersoy?O da yok.Diyor ki herkes zaten onlardan bahsediyor ben farklı bir yandan bakayım dedim.Bak bak.. Düşman ordusunda 2 bin kayıp bizde 20 bin kayıp ama biz kazanıyoruz,nasıl oluyorsa. Nerede bizim şehit anlayışımız,ölülere iğrenç kokuyorlar demiş komutanlarımız sözde. İncil'den yerler var,Kuranı Kerim yok. Nerede Edremit Havran'lı Seyyid'in destanı ve Mehmetçiklerimizin,üstadın bir hilal uğruna Yarab ne güneşler batıyor dediği Mehmetçiklerin Vatanı koruma ruhu. Sanki biz başarısız olmuşuz da keşke teslim olsaydık duygusunun verildiği bir belgesel. 250 binden fazla şehidimizi anarken suçluluk duygusu oluşturuyor. Haşmet Babaoğlu,Hulki Cevizoglu,Nihat Genç(sagolsunlar) gibi bir iki yazar dışında da Medya'da filmi öve öve bitiremiyor,niye acaba? nerede bir daha nisanlısını,yavuklusunu, cocuklarını goremeyecek oldugunu bildigi halde anasının kuzuları bile bile bizim için, bu vatan için, bir daha geri dönmemecesine gittigi kahramanlıkları niye anlatmazsın Meteoroloji Mühendisi Tolga (Kötü)örnek? Niye ,işine mi gelmedi?Kimler için ve niye çektin bu "Gallipoli"yi?, Hay Allah yazık olmuş bu Anzaklara!Keşke; buyurun sayın İngilizler,alın vatanımızı,biz teslimiz size deseydik degil mi?İçindeki niyetini açıkla, herkes vatanı için aynı duyarlılıkta olmayabilir,tıpkı 1.dunya savası oncesi de o donem için altyapı calısmalarını yapanlara yine aynı kişiler rahatsızlık duymamıstı,ondan onceki tarihlerde de.Tarihimizi degişik kaynaklardan inceleme ve uzerinde oturup dusunme ve ders alma gibi konuları da "banal"bulabilirler ve binlerce Amerikan filmini seyretmekle de geçirebilirler vakitlerini. Bu yazım rahatsız olmayanlara yonelik degil, onları etkilemek falan da degildi amacım.Dusunce yapılarının degismeyecek olduklarını bilirim ve polemiğede girmem bu yuzden. Bazı arkadaşlar sürekli nesnellikten bahsediyor.Nesnellik eger gerçeği her türlü yorumdan bağımsız akla kabul ettiren" demekse "her iki tarafın da gerçekliginin olması dogaldır"gibi bir cümlenin nesnel olmadıgı ve çelişkiye düşüldüğü cok açıktır.Bu filmde her iki tarafın gerçekligi yok,tek bir tarafın gerçekligi? var, o da buraları işgal etmeye gelen İngilizlerin ve Anzakların.Filmin buyuk çogunlugu onların tarihini anlatıyor.Hani nerede her iki tarafın da gerçekliği? Benim ve benim gibi düşünen insanların beklediği ve istedigi senaryo tamamen objektif.Bu belgesel objektiftir,nesneldir ve tamamen her iki tarafında gerçeklerini,her iki tarafında amaçlarını yansıtıyor diyebilir miyiz?Bunu diyenler nasıl objektif kriterlere göre inceliyorlar?Biz onlar adına savaşıp ölen masum gençler anlatılmasın demedik.Onlarda analarının kuzuları M.K.Atatürk'ün dediği gibi. Objektif olunsun,onlarda anlatılsın,kimse istemez,hiçbir insanın öldürülmesini.Savaşın kendisi zaten dram.Onlar için de, bizim içinde. Madem belgesel nesnel değer yargılarını yansıtmalıdır,elbette anlatılmalıdır onların da (savaşta ölen masum Anzaklar)dramı,objektiflik adına. Ama eger objektiflik istiyorsak onların bu dramı bir yanda anlatılıp bittikten sonra bizim yaşanmış,gerçek destansı hikayelerimizi de anlatacak o zaman.Bu adamlar 5 taş oynamaya gelmemiş ulkemize,dostluk maçı da yapmıyorlar,işgal etmeye geliyorlar,üstelik çok da güçlüler.Nesnel olmak guzel ama herşey olsaydı bu nesnellik,,,güçlü güçsüzü yener teorisinin en guzel çürüttüğü savaşlardan olan bu savasta yenilmemiz lazımdı.Demek ki başka şeylerde var;inanmak gibi.Bu belgeselde zırnık geçmiyor bu kavramlar.Bu güçlerine ragmen vermiyoruz o toprakları, Şimdi magdur olan kim acaba,biz mi? Onlar mı?Ne işleri var burada?Onları niye anlatmıyor?Hani bahsedilen objektiflik,nesnellik?Nerede?Ya esirlerimize yaptıkları işkenceler?Onlarınki gerçek de bizimkisi yalan mı?Bütün bunları ben mi uyduruyorum? Kanıtlanabilen herşey nesnelse bunlar da kanıtlı.Niye belgeselde yok. Haa,o zaman bu belgesel nesnel falan degil. Eger nesnel degilse o zaman iyi niyet de aramamak lazım.Bu yuzden duz bir mantıga sahip olan bile bu belgeselin altında bişeyler döndügünü anlar,ister o yazıdaki gibi alaysı birşekilde düşman de,ister bazı güçler... istedigim bu belgeselin tamamen objektif olmasıydı.Eger olunsaydı bütün bu öğeler de yer alırdı. 6 yıllık bir emek verilmis,16 yılda verilebilirdi.Beni hiç ilgilendirmiyor,emege saygıyı her zaman on planda tutmaya calısan beni. Oskar da alabilir,Bu yıl oskar alan bir odul beni ne kadar heyecenladırmışsa o kadar heyecanlandırır.Hatta ofkelendirebilir bile belki beni.Bir yerlere gelmek için için ille de onlara yalakalık yapmak ve sonuç almak beni karamsarlığa bile surukler. 6 yıllık emek de bişey mi?Biliyor musun,dunyada bazı guçler yaklaşık 650 yıldır birseye emek veriyorlar:"Buyuk Ortadogu Projesi"ne... Bu bizim belgeselden falan da cok daha buyuk bir emek:)Onların bu titiz!emeklerine de saygı duyalım.Dile kolay 650 yıl yaklasık.Kolay mı sen kalkıp nesilden nesile bu projeyi aktaracaksın,gerceklesmesi icin trilyonlarca dolar para harcayaksın ve herkesten gizli tutttugun gibi dunyada meydana gelen her turlu onemli hadiseyi kurulmus bir saat gibi işletip o gunlerde gercekleştireceksin. İnanılmaz büyük bir emek olsa gerek oyle degil mi? Ya da Anzaklar'da,İngilizlerde buyuk bir emek vererek bizim topraklarımıza kadar gelmislerdi.Yine buyuk bir gayret gostererek,bizimle savastılar,bizi buralardan gondermek,ele gecirmek için buyuk bir çaba ve emek sarfettiler,emege saygı duyalım aman ha:)Kolay degil gunlerce yol gelmek. o zamanda ustelik,bu teknolojiyle bile 24 saat uçakla. Hala emek veriyorlar bak,buralardan surmek için bizleri. Malum kritik bir zamandayız. Türkiye ile ugrasıyorlar daha once de ugrasmıslardı. Bitmeyecek bu ugrasılar,Türkiye ile savaslarını artıracaklar,emin ol giderek artaracak, Kesinlikle artacak. Baska bir yazıda niçin,neden ve ne zaman sorularını inceleriz,bazı arkadasların da guzel yorumları var ama tekrarlıyorum, Türkiye en onemli hedef ülke olacak. Bu belgesel masum bir belgesel degil,amaçları çok basit; maneviyatımızı almak,inançla savaşın olmadıgını,savaşın onurla,vatanını korumak bilinciyle yapılmadıgını, yani savaş denilen soyut bir konuyu son derece mekanik,somut ve basite indirgeyerek anlatarak,bizim tüm dünyanın hayretler içinde kaldıgı çok önemli gücümüzü ;İNANCIMIZI,ŞEHİTLİK MERTEBESİNİ,MANEVİYATIMIZI YOK ETMEK. Ki Türkiye zamanı geldiginde kolay lokma olsun. Diger teslim olan ulkelerden farkı olmasın. Bunu nasıl yok edecekler peki;savasarak mi topla tufekle;hayır iste bu tip oyunlarla. Su bir gercek,şaka falan degil,dunyanın hicbir yerinde bizim maneviyatımız yok,vatanı korumak oldugunda konu; bircogumuz,( satılık degilsek şayet),kanımız bozuk falan da degilse öne atlarız,diger gunlerde birbirimizin kuyusunu kazarken... Bunu biliyorlar ve sistematik bir sekilde kimse anlamadan bu güdümüzü yok etmek istiyorlar, TEPKİM BUNA. İlk bakışta komplocu dusunme yetenegine sahip insanların biraz kızdıgı ama kendileri öyle olmadıgı icin onemsemedigi bu oyunların devamı halinde öyle bir zaman gelecek ki,ortaögretimde okuyan insanların işe başladıgı donemde belki de daha da erken ,zaten ele geçirmis olacaklar.İsmi Ahmet olacak soyadı John,Arkadasının ismi Mehmet ama lakabı Michael.Cunku bilinçleri,kişilikleri kalmayacak. Ne yazık ki bu belgeseli seyredenlerin de bir cogu hocalarının elini tutarak tıpış tıpış filmi izleyip -haa Çanakkale savası da buymus,demek ki şimdi de savaş cıksa boyle olacak,boyle olmalı diyecek ve basit bir muhakeme ile yarın birgun binlerce isimsiz kahramanı bilmediginden teslim olacak(Allah korusun)ortaogretim ogrencileri. Üzulüyorum sevgili kardesler,yarınları gorur gibiyim,duramıyorum. Bunlar tahmin etmeyecegimiz kadar planlı. ve bu belgesele bu kadar kisi gidince hakikaten onları mutlu ettik,bize gülüyorlar kıs kıs, ve sinsice ellerini kavusturup,iğrenç yuzleriyle de sırıtıyorlar, Purolarını yakıp,yedikleri enfes havyarın yanında içtikleri yıllanmıs şaraplarının etkisiyle geğirip dusunuyorlar yarınları ve "Gallipoli"yi... Fakat bize vermeye çalıştığınız bu aşağılık duygusunu,kendimizi küçük ve kuvvetsiz hissetme hissini ve sinsice planlarınızı Kabul etmeyecegiz. Bazıları gibi vatan haini olmayacagız. Fikrimizle de savasacagız Bilegimizle de. Korkmuyoruz..........
 
 
  toplam 16 ziyaretçikişi burdaydı! >>>SeRsErİ<<<<  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol